4 Kasım 2016 Cuma

Safranbolu gezimiz🚗

Gelelim Ayvalık tatilimizin devamında başlayan bayram ziyareti ile devam eden Safranbolu gezimize.Yıllardır merak ettiğim ve görmeyi istiyorum dediğim şehirlerden biriydi.Sonunda doya doya gezdim,gördüm,yayınladım🙆🏻Biraz tarihinden ve tarihi yapısından söz edeyim sizlere;
Safranbolu evleriKarabük iline bağlı Safranbolu ilçesinde, 18. ve 19. yüzyıl Osmanlıkent dokusunun günümüze kadar korunduğu bölgenin genel adıdır. UNESCO tarafından 17.12.1994'te Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır.Osmanlı döneminde,Safranbolu evlerinin harcının yumurta akından yapıldığı ve çok uzun süre depreme dayandığı rivayet edilir.Bu evlerin bir depreme dayanma özelliği de toprağın dibine yapılmamasıdır.Beni en çok etkileyen kısmı ise Safranbolu evlerinin bembeyaz oluşu ve bu evlerin hiç biri birbirinin önlerini kapatmıyor😍Tarihi çarşısında uzuuun uzun gezdik ve çeşitli lokumlardan tattık.Bunun yanı sıra şehirde kanyonlar ve mağaralar da bulunmakta.Biz bunlardan biri olan Bulak Mencilis mağarasını gezdik.Mağaranın girişinde sizi bekleyen 150 basamaklı dik tahta merdiveni aştıktan sonra girişe ulaşıyor,uzunluğu 2.725 m lik geziye başlıyorsunuz.Mağaranın iki girişi bulunmakta ve sadece 350 metrelik kısmı geziye açılmış,ışıklandırılmış.Ayrıca mağaranın havasının astım bronşit hastalarına çok iyi geldiği ve tedavi amaçlı kullanıldığı söyleniyor.Bir başka gezi durağımız ise İncekaya kanyonu ve onun bir köşesine inşa edilmiş olan Cam Teras/Kristal Teras var ki görmeden dönmemeniz gereken duraklardan biri😍 Safranbolu sınırları içerisinde adrenalin dolu bir seyir yapma şansınız var. Koca bir dağın tepesinden böylesine heyecan dolu bir seyir için çok da uzak ülkelere gitmenize gerek yok.Ağaçlı ve bol virajlı yolları aşmanız ilk aşama için yeterli✌🏼️Safranbolu İncekaya Kanyonu üzerinde kurulu cam terasın yapımı 1 ay sürmüş.Terasa giriş ücreti 3 tl.Çok ufak bir ücret de otopark alanı için uygulanıyor.Terasın yukarısında bulunan cafe bölümünde mola vermeniz mümkün🏚🏠🏚 
Sevgiler💛



Kehribar Kolye Tecrübesi

Azı dişlerin bizi zorlaması,huysuzluğun tavan yapması ve iki yaş sendromunun tetiklemesiyle soluğu deneyip görelim diyerek kehribar kolyede aldık.Yaklaşık 2 aydırda kullanıyoruz.Bilindiği gibi doğal bir ağrı kesici olan amber bebekleri rahatlatarak ilaç gereksinimini azaltıyor.Peki ya hakkında bu kadar bahsedilen ve kullanımı şu dönemlerde yaygınlaşan kehribar nedir?

Kehribarın bir taş olmadığını özellikle vurgulamak isterim!Kozalaklı ağaçların doğal reçinesinin fosilleşmiş halidir kehribar. %100 doğal antibiyotiktir ve ‘şifa’ amaçlı kullanılmaktadır!Türk Bilim Adamı İbn-i Sina pek çok hastalığa çare olarak kullanmış.Bilinen bir çok şifa yönü daha var;

📿Gerdanlık olarak kullanıldığında guatr hastalığını engeller. 

📿Sinir sistemini kuvvetlendirir.

📿 Kulak ağrılarını yok eder.

📿 Kehribar sinir,stres ve depresyonu giderir.

📿Negatif enerji pozitife çevirir.

📿Kişinin enerjik görünmesini sağlar.

📿Zekâyı kuvvetlendirir.

📿İç organlardan özellikle idrar torbası,bağırsak, dalak ve böbreğe iyi gelir,onların sağlıklı çalışmasını sağlar.

📿Solunum yolları hastalıklarında şifa vermektedir.

📿Romatizmal ağrılı bölgelere temas ettiğinde ağrıyı giderir.

📿İltihap yayılmasını engeller.

📿Isıtıldığında yaydığı ısı enfeksiyonun yayılmasını durdurur.Bu ısı aynı zamanda soğuk algınlığını giderir.

Uzun bir marka araştırmasından sonra #PoyrazAda için tercihimi #SofiMaya markasından yana kullandım.32cm uzunluğunda Multicolor rengini seçtik.Geldiğinde çokda mutlu olduk bu rengi seçtiğimize.Aldığınız ürünün marka tesciline ve sertifikalı olduğuna lütfen dikkat edin.Sofi Maya markası Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edilmiştir.Ürünüm sertifikası ile birlikte geldi ve bakımını nasıl yapacağıma dair açıklamalı birde eki bulunmaktaydı.Hepsini bir arada bulmuş olmak benim için önemliydi.Buradan onlara teşekkür ederim,hızlı kargo ve çok cici bir paket ile geldi.Bunların üzerine birde ekleyeceğim bir kaç unsur daha var👍🏼Bir çok marka gece yatarken kesinlikle kullanılmamasını önersede,ben yatarken kehribar kolye kullanımında bir sakınca görmedim kendimce.Kopma tehlikesi olmadığını düşünüyorum ürünümün.Ayrıca o kadar yumuşak ve hafif ki,zaten oğlum boynundaki varlığını unutuyor ve aklına gelmiyor bile.Dolayısıyla eli kolyeye gitmiyor😊Umarım tüm merak edilenlere bir cevap olur✌🏼️ve tüm kehribar kolye edinenlerede bolca şifa olur.

Sevgiler💛



31 Ekim 2016 Pazartesi

Dostluk

Her arkadaşlık, bir sevda vakasıdır. Gönül verme işidir arkadaşlık, gönül birliğidir. Benim görüşüm bu.👫 Arkadaşlığın ömür boyu mu sürdüğü, ateş gibi kısacık parlayıp mı söndüğü önemli değil bence. Önemli olan bize kattığı zenginlik. İlişkimiz kısa sürmüş bile olsa, geçmişte sevdalandığım ve arkadaşım dediğim kişileri, her gün gördüğüm insanlardan çok daha kuvvetle yanı başımda hissederim bazen. O nedenle benim arkadaşlık konusunda sloganım belli: Arkadaşımsan, sevdamsın☺️ #PoyrazAda #EslemZehra

20 Ekim 2016 Perşembe

Bir Fidan Dik Atölyesi

Babadan oğula!Babamızın Poyraz Ada için hediyesi🌳Doğa ve çevre bilinci oluşturmak için atılan ilk adım.Adınıza diktiğiniz/diktirdiğiniz her fidanın gelecek nesillerin yaşam teminatı olduğunu unutmayın❣Ektiğiniz fidanın dallarına konan kuşlar🕊ve üstünde gezinen sincaplar🐿ile tüm gönüllü doğa dostu insanlar adına sizlere sonsuz teşekkür gelir belkide👊🏼 "Bugün bir fidan,yarın bir orman" birfidandik.org üzerinden de bu kampanyaya destek olabilir geleceğin yok olmaması için bir adımda siz atabilirsiniz✌🏼️Sizin de kendi adınıza yeşeren bir ağacınız olsun.

28 Eylül 2016 Çarşamba

Pişik sorununa naturel zeytinyağı çözümü

Merhaba🙋🏻
Yaz sıcakları yerini serin havalara bırakıyor🌦 eşofman takımları ortaya çıktı bile.Bu sürece bebekler açısından alışmak hemen kolay olmasada,mecburen giydiriyoruz uzunları.Poyraz Ada hemen çıkarmak istedi çorapları,uzun eşofman altlarını.Bu mevsim değişikliği ile birlikte yaz boyu güneş gören,vitamini doyasıya alan bacaklar ve hava alan popiş hemen bir tepkime yaptı ve ciddi bir kırmızı pişiğe dönüştü.Aksatmadan kullandığımız krem şuan için pişiklerine çözüm değildi.Çok pahalı kremleri hiç bir zaman tercih etmedim.Bütçemde el vermedi zaten ne yalan söyleyeyim.Küçük bir internet araştırması ve anneme de danışmam sonrasında,zeytinyağına başladım.Ayvalık tatilimizde bir miktar natürel zeytinyağı almıştık. 
Boğaz enfeksiyonundan kalan dibi gelmiş cam şişeli boğaz spreyimizi hemen bol su ile yıkayıp iyice arındırdığıma emin olduktan sonra,mini bir süzgeç yardımı ile zeytinyağını şişeye aktardım.Fısfıs hortumunu iyice kurulamak gerek su artıkları fışkırtmasınıda engelleyebiliyor.⚠️
Yaklaşık 3günlük düzenli kullanım,takibinde bezinide düzenli sık değişim biraz da hava almasına müsade edecek şekilde üstesinden geldik💪🏼

7 Eylül 2016 Çarşamba

Eylül ayında enfes Ayvalık tatilimiz

Balıkesir'in şirin tatil beldesi Ayvalıktan denizin doldurulup yol yapılması suretiyle bağlantı kurulmuş Cunda adasına.Çipurası olsun Barbunu olsun, rakınızla denize nazır püfür püfür bi ortamda mideye indirirken parmakları dişlere kaptırma ihtimali çok yüksek.Cunda Adasında, geçmişin zarif edası ve vazgeçilmez zenginliğini taşıyan tarihi taş evleri,gülkurusu rengi ile her sokakta rengârenk işlemeleri görebilirsiniz. Cumbası,dikme demir balkon korkulukları,pencere kafesleri,ahşap ya da kesme tas isçiliği oldukça sık görülebilir mimariler.
🏝 #Cunda sırf güneş batarken etrafa verdiği renk için bi kaç akşamüstü geçirmeye değecek cici bi kasaba.Sahildeki balıkçılarda nefis zeytinyağlı ege mezelerini yemek mümkün.Çarşı kısmındaki süt ürünleri satıcılarında da rakıya meze etmek için en lezzetli peyniri🧀satıyorlar(teneke tulumuveya sepet tulumu gibi adı vardı sanırım)Tabii biz beybiye faydalı olacak peynirle daha çok ilgilendik✌🏼️Zeytinyağlarını ve zeytinlerini kesinlikle tavsiye ederim.Bebeklerimiz için içimiz rahat kullanabileceğimiz şifa dolu alternatifler.
Gelelim Sarımsaklı da bulunan Şeytan Sograsının detaylarına.Dünyada şahit olabileceğiniz yegane manzaraya sahip bir mekan.Ben ilk çıktığımda delicesine hayran kaldım.Ha bir de bu tepenin espirilerinden biri de şeytanın ayak izi olduğu iddia edilen bir çukur demir kafeslerle çevrilmiş ve korumaya(?) alınmış.Bir benzerini Asos'un zirvesinde anfi tiyatronun görüldüğü uçurumun ucunda da görmüştüm.
Şeytan Sofrası,yüksek kayalık tepelerin üzerinde bulunuyor.Buradan tüm Ayvalık Adaları ve Midilli Adası’nın manzarası görülüyordu, 360 derece dönerek muhteşem manzarayı izlemeye çalıştık. Öyle bir seyir terasıdır ki,yirmiden fazla ada ve adacığı,doğallığını koruyan koyları, tertemiz denizi panoramik olarak seyretme şansımız oldu.Hele ki günbatımında giderseniz,harika bir günbatımını seyredebilirsiniz.Denizden günün batışı sırasında harika bir ambians oluşmaktadır.
Buranın mitolojide hikayesi şöyle geçmekte: Zeus’un süt annesi İda,Zeus’a zarar vereceği gerekçesiyle Şeytanı kovar. Üç ayaklı olduğuna inanılan şeytanın bir ayağı İda dağı eteklerinde, bir ayağı Midilli adasında,bir ayağı da Şeytan sofrasındadır.Giderseniz insanların buraya bozuk para attıklarını göreceksiniz.










2 Ağustos 2016 Salı

Çocuklu Çeşme/Alaçatı/Bodrum tatili


Geçtiğimiz hafta yola koyulduğumuz 10 günlük bebekli tatilimizi sonunda yazabildim✌🏼️
🚗Rotamız şöyleydi👉🏼İstanbul'dan Çeşme Alaçatı-Bodrum Turgutreis 
Bu bizim araç ile çıktığımız ilk uzun yolculuğumuzdu,hem ailece hem bebekli bir tecrübe edindik.Geçtiğimiz yıllarda ki tecrübelerimle valizlerimizi hazırladık.İlk adım olarak ilaç ve temek ihtiyaçlarımızı bir araya toparlayıp eksiksiz olduğundan emin olduktan sonra,sıra giyeceklerimize geldi.Pratik,hafif ve mümkün oldukça terletmeyecek kıyafetlerimizden yana kullandık seçimlerimizi.Valizlerimizde hazır olduktan sonra,yanımda olacak yol ihtiyaçlarımızı mini bir çantaya toparladım.Ve artık sıra geldi bagaj yerleştirmeye✌🏼️Eşim ilk iş olarak oğlumuzun oto koltuğunu bağladı ve güvenlik kontrollerini yaptı.Tüm yerleşimi halletik ve hadi inşallah diyerek şarkılarla ilk uzun yolumuzu tuttuk.... Gece yolculuğunu tercih ettik bebeğimizin uyku düzeni açısından.Çanakkale üzerinden İzmir yolunu izledik.Yaklaşık 8 saatlik yolculuk sonrasında sabahın en keyifli saatlerinde Çeşme'ye girmiştik bile😊İlk iş kahvaltı yapacağımız bir mekan seçmek oldu.Konaklayacağımız oteli aylar öncesinden seçmiştik ve rezervasyonumuzu yaptırmıştık. 
Alaçatı Hacımemiş mahallesinde La Viva taş oteli ilk gördüğümde harika bir tercih dedim.Oğlumuz için bebek yatağımız yerleştirilmiş bizi bekliyordu odamızda.Hızlıca bir gardrop yerleşiminden sonra bir öğlen uykusu yolculuğun üzerine çok tatlı geldi😴. 
Ayrıca otelimizde her sabah kahvaltılarda Poyraz Ada için yumurtadan tutun krep veya tahıllı ekmeğine kadar seçenek sundular.Biberonlarımızı mama takımlarımızı verdiğimiz temizleyicimizle her yemekten sonra kullanıma hazır hale getirdiler.Ve uykudan uyanıp o enerji ile Alaçatı sokaklarında ilk keşiflere çıktık bile.Bütün mekanları içimde büyük bir kıpırtı ile inceledim,nerede ne var hepsini attım hafızaya.Her akşam bir kaçını muhakkak ziyaret ettik.
Tavsiye edebileğim samimi mekanlardan bir kaçı;
🏚Sakızz Whaffel ın lezzetli seçeneklerine göz atmadan dönmeyin
🏚Kahvemin Tadı'nda Cold Brew içmeden ve Belçika Rüyası yemeden dönmeyin
🏚 Alaköy Alaçatı Pastane Dondurma konusunda enfes🍋limonlu dondurmasını tatmadan ve müthiş damla sakızlı reçellerinden satın almadan dönmeyin.Oğlumuza bir kaçını tattırdık✌🏼️
Not:Alaçatı ve Çeşme,Sakız adasına yakınlığı sebebi ile damla sakızı reçellerine sıkça ve her yerde rastlayabilirsiniz fakat burası en harikası👌🏻çünkü diğer karşılaştıklarımın hepsi fabrikasyondu. 
🏚Harika zeytinyağlılarını tadabileceğiniz,çocuklarınıza ne yedirelim karmaşası yaşamayacağınız tüm ev yemekleri mekanları gözüm kapalı tavsiyemdir🙈
🏚Ve tabii ki vazgeçilmez Alaçatı muhallecisi🍚oğlum için uğrak mekanlarımdan oldu.
Akşam üstü acıkmalarımızda deniz yorgunluğu ile kendimizi hep meşhur Çeşme kumrucusu Şevki de bulduk😋lezzetine diyecek yok.Bak yazarken bile tadı damağımda...
🌊Deniz yorgunluğu demişken,bilirsiniz Alaçatı rüzgarıyla nam salmış.Burada sörf en tercih edilen su sporu🏄🏻 biz dolayısıyla rüzgarına maruz kalmamak için Çeşme sahillerini tercih ettik.Malumunuz bebek olunca.Rüzgardan mümkün oldukça sakınmaya çalıştık.Ilıca plajlarının bir çoğuda rüzgarlı.Çeşme Marinada akşam gezmesine çıktığımızda içini gezerek karar verdiğimiz,bebek içinde hem gölgelikleri geniş,hem uyutma alanı rahat olan,bir tekne ile tura çıktık.İsmi Poseidon idi.Sabah 11:00 hareket 18:00 ise tekrar karaya dönüş.Neredeyse tüm bronzluğumuzu tekne turuna borçluyuz diyebilirim.Teknenin uğradığı adalar ve koylar birbirinden güzel sulardı.
🛥Çeşmeden kalkış Eşek adasına varış
🐴Eşek adası iskeleden direk adaya geçerek bebekleri yüzdürebileceğiniz ılık suyu,kumlarında oyun oynayabileceğiniz temiz bir kumsala sahip
🛥Eşek adasından kalkış Mavi koy
🛥Mavi koydan kalkış Mercan adasına varış
🛥Mercan adadından kalkış Yeşil koy'a varış ve tekrar Çeşme limanı. 
4günlük konaklamamızı aşık olduğum taş otelde tamamladıktan sonra yine yolculuk vakti.🚗İstikamet Bodrum Turgutreis. Saat 12:30 da koyulduğumuz yolculuğumuz,tam olarak 15:00 da Turgutreiste kuzenimin kapısı önünde tamamlanıyor✌🏼️Ailemin bir kısmı yaklaşık 15yıldır Bodrum'da yaşıyor.Bizde kuzenim ve onun çocuklarıyla maaile harika vakitler geçiriyoruz.Sanırım bu en çok çocukların hoşuna gidiyor.En aktif vakitler onların.Bodrum gezilerine gelince.Her gittiğimde Turgutreis D-Marin 'i arşınlarım.Mağazalarından,cafelerine kadar keyifli bir marina.Hemen yanında ki büyük çocuk parkına uğramadan dönmeyiz,Poyraz Ada orada oynamaktan keyif alıyor.Denize girmek için ise çoğunlukla Akyarlar Akçabük civarlarını tercih ediyoruz.Su heryerde harika zaten✌🏼️plajlar konusunda seçenek çok fazla....Aile doyuşması ve tatilinide tamamladıktan sonra kürkçü dükkanına dönüş vakti🏠
Şimdi çamaşırları ayırma,yıkama,ütüleme,yerleştirme vakti🙄 
Not:ürün tercihlerim,memnun kaldıklarım ve kalmadıklarım bir sonraki postta fotoğraflarla📸 

9 Haziran 2016 Perşembe

Özel eğitim gören “Minik Sporcular”ın hayatı

Migros ve P&G tarafından hayata geçirilen“Minik Sporcuların Spor Yapmasına Destek Olun” kampanyası ile 12 Mayıs-30 Haziran tarihleri arasında Migros Mağazalarından veya Migros Sanal Market’ten P&G markaları olan Alo, Ariel, Fairy, Febreze, Gillette, Head & Shoulders, İpana, Oral-B, Orkid, Pantene ve Prima ürünlerinden satın alan tüketiciler Minik Sporcular projesinin Türkiye çapında yaygınlaştırılması için katkı sağlayacaklar. Önceki yıllarda olduğu gibi kampanyanın 12. yılında da Migros Mağazaları’nda satılan her P&G ürününden elde edilen gelirin bir kısmı, Özel Olimpiyatlar Türkiye Organizasyonu’na aktarılarak Minik Sporcu Eğitimleri için ekipman tedariki için harcanacak. 

Bu projenin 12 yıldır devam etmesindeki birinci rolün, Migros raflarından P&G ürünlerini tercih ederek, bu anlamlı kampanyaya destek veren Migros müşterilerinin olduğunu belirten Migros Ticaret A.Ş. Kağıt ve Bebek Ürünleri Pazarlama Müdürü Aslı Yücel, şöyle konuştu. 

Özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimi açısından sporun oldukça önemli olduğunu vurgulayan Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Uzman Pedagog Ebru Kalyoncu, “Özel çocuklar için spor, sadece fiziksel gelişimleri açısından değil, aynı zamanda sağlıklı bir benlik geliştirebilmeleri açısından da kilit bir noktada yer alıyor. 6 yaşından önce sporla tanışan özel çocuklar sağlıklı bir benlik geliştirmede daha başarılı olabiliyor. Örneğin, 2 yaşında spora başlayan bir özel çocuk, motor becerileri, dilin kullanımı, iletişim yetenekleri, öz bakım becerileri gibi konularda daha hızlı bir gelişim gösterebiliyor” diye konuştu.





4 Haziran 2016 Cumartesi

Bakış Açısı

Bakış açısı?
Hayat zaten bakış açılarımızdan ibaret değil mi?
Kişilere, olaylara ,yaşananlara...
Ve bakış açılarımız değil mi bizi farklı kılan,anlamlandıran,hayatı renklendiren ve aynı zamanda bir kaosa iten?
Biz hayata nereden bakıyorsak hayatta bize oradan bakıyor olabilir mi?
Hayat bize bizi anlatıyor olabilir mi?
Bunu anlamak için geniş bir bakış açısına sahip olmamız gerekiyor olabilir mi?
Acaba biz, bakış açımız mıyız?

18 Nisan 2016 Pazartesi

Bebek arabanı toplayıpda bin metrobüse hanım!

Doğum yaptığımın 4. 5. ayları filandı,yine bir metrobüs seferi yapmaya yeltenmiştim.Tabi efsane bir kalabalık bırakın bebek arabamı yaslayacak bir yer bulmayı,kapının ağzında kaldık ilerleyemiyoruz bile.Bir sonra ki durakta binen teyze "sende arabanı topla da bin arabalara kızım!"diye beni uyarma gereği duydu😳İçimden bi ses sus Tuğçe dedi yaşına hürmeten.Dayanamadım tabi,dedim ki "teyzecim engellilere tekerlekli sandalyeni toplada bin diyebilir miyiz?Benim de en tabii hakkım bebek arabamla binmek,çocuğumu mu tutayım yoksa bebek arabasını mı?Bana böyleyken bile yer vermeyen insanımız,arabamı toplayıp bindiğimde mi yer vericekler??".Bu sabah da Florya'da üst geçitin ayağında bebek arabamı kucakladım merdivenleri çıkıcam, yanımdan dalyan gibi abilerimiz geldi geçti bi centilmende çıkmadı içlerinden gebermeyesicelerin.Neyse buna alıştım hadi de... Asıl macera burdan itibaren başlıyor.Sonra metrobüse bindim bütün bebek arabası-engelli yerlerinde yine hep o kaslı abilerimiz yaslanmış muazzam İstanbul manzarasına karşı uzaklara dalmışlardı.Ne yapsamda görmezden gelsem diye iç geçirirlerken MÖSÖDÖ ÖDÖR MÖSÖNÖZ!! diye bi ses ile mecburen irkildilerde bebek arabamı yaslayacak bir köşe bulabildim kendime.Ardından yaşlı ve bebekli yerlerinde genç üniversiteli neslimiz yine o muazzam İstanbul trafiğine doğru dalışlara geçmişlerken,telefonumu cebimden çıkarttım ve hepsini yanlarında ki uyarı ikonlarınıda kadraja alacak şekilde fotoğrafladım.Dönüp yüzüme garip garip bakabilme lüksünü kendilerinde buldular😒
Ve daha bitmedi Edirnekapı/Şehitlik durağında indiğimde asansör sırası beklerken önümde birrrr yığın genç insan kuyruğunun binmesini bekledikten sonra asansöre 3. seferinde binme şansına nail oldum.Tıklım tıkış bindiğimiz için bana artık geldiler tabii. "Bizim yerimizi işgal ediyorsunuz" dediğim dip diri ablam bana dönüp çemkirme sureti ile "benim verdiğim kadar vergi veriyo musun acaba sen?! İstediğim gibi binerim,sen bebek arabanı kucaklada çık merdivenleri çok rahatsız oluyosan" diye böbürlenme hakkını kendinde buldu.Bak hele😳 

14 Nisan 2016 Perşembe

Kindyroo Florya'da #hemfithemanne Deneyimi

Her önerisini dikkatle takip ettiğim,enerjisine inandığım kadınlardan biridir Gözde Biber.Girişimci kadınlardan kendisi.Onu ilk önce #pusetligünler etkinlikleriyle tanıdım.Daha sonra tüm hızıyla #hemfithemanne projesi ile oldukça ses getirdi ve bir çok annenin yolunu aydınlattı enerjik egzersizleri ile.Çok yakınımda bir etkinlik düzenlemişken,hemde buna oğlumu da dahil edebilecekken kaçırmak istemedim bu etkinliği.Ayrıca bu sayede Kindyroo'ya ilk ziyaretimi yapmış oldum.İçeri girer girmez renklerin enerjisi ve güler yüzlü sahiplerinin karşılaması beni ilk dakikadan mutlu etti.Biraz erken gittiğim için Poyraz Ada hem oyun alanını uzunca keşfetme şansına sahip oldu,hem de eğitmenleri ile kısa sürelide olsa vakit geçirdi. 
Gelelim etkinlik içeriğine;
Hemfithemanne'nin kucakta,emekleyen,yürüyen ve 36 aya kadar koşturan tüm bebekli anneler için sunduğu tüm hareket versiyonları ile kaslarımın bir çoğunun çalışması,
Tam da yaza girerken beni forma sokacak egzersizler ile mutluluk hormonlarının tetiklenmesi:)
Evde kendimin de yapabileceği egzersizleri uygulayıp öğrenmem,
Beden farkındalığımı artırmam,
Spor yaparken bebeğime de örnek olmam gibi... 45 dakikalık harika bir süreçti.Etkinlik sonrası Kindyroo Florya'nın serbest alanında çocuklarımız oynarken fit kurabiyeler eşliğinde uzuuunca da sohbetler ettik.Şube kurucusu ve eğitim müdürü Tuğba hanım bize çocukların motor gelişimlerine ne tür katkılarda bulunan programları olduğuna dair bilgiler verdi.Etkinlik eğitmenimiz Gözde anne bedeni,bebekle olan süreçlerin spor ve egzersizler ile nasıl keyifli hale getirilebileceği hakkında fikirler ve tavsiyeler verdikten sonra artık Kindyroo ile o günlük vedalaşma vaktimiz geldi😊 HER SALI 15:00 da KİNDYROO FLORYA DA 0-36 ARASI ÇOCUKLARLA 45 DAKİKA ETKİNLİK ÜCRETİ-50₺
4 DERSLİK FULL FİT PAKET-150₺
* Etkinlik sürecinde ki çalışmalara dair  fotoğraflarımda var sizin için👇🏼








27 Mart 2016 Pazar

Bir küçük Asos meselesi💭

Geldi yine canına yandığımın bahar mevsimi☺️Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında kısa süreli bir tatil için ziyaret ettik Ege'nin bu güzel köşesini.Eşim benim kadar beğenmesede ben resmen oraya aşık oldum.Hatta bütün yaz sayıkladım Assos'u.Kısa bir tarihi tur yapmıştık,onuda paylaşayım istedim sizlerle.Ha birde sizi Assos Behramkale 'nin sen samimi en tavsiye edilesi evi ile tanıştırayım. #DoğaKöyEvi Sabah erken saatlerde Behramkale de olduk.Şaşkınca ne yapacağımızı düşünürken önünden geçtiğimiz kapısı el emeği ile işlenmiş yeri iyice süzdük.İçeriden birrr sürü gülen yüz bize günaydın dedi. Oranın ne olduğunu anlayamadık ilk etapta.Karnımız acıkmıştı 6saatlik yolculuk sonunda😊 eşim küçük bir sohbet ettikden sonra kahvaltı yapabileceğimiz bir yer sordu,hemen içeri davet ettiler bizi çantalarımızı aldılar şu fotoğrafların arasında yer alan koca sedirlere serildik o yuvarlak sehpada envayi çeşit peynir,reçel,mis kokulu domatesler,biberlerle güzel bir kahvaltı ettik.Hemde çok cuzi bir miktar karşılığı.Burası eski taş yapı bir köy evi,Çanakkale Üniversitesinde öğretim üyesi olan bir öğretmen tarafından satın alınmış.Köyde yaşayanların bir çoğu evlerini satışa çıkarmışlar ne yazıkki😞Ama yeni sahipleri şükür ki,oranın yerlisi sayılabilecek ve bölgenin beklentilerine cevap verecek şekilde tatlı bir işletmeye çevirmiş.Burada hem konaklayabilir hemde öğün ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz dışarıdan uğrayarak.Hala hayranlıkla etrafı süzerken işletmecisi olan Mehtap ve Mehmetle çok güzel sohbetler ettik ve bölgeyi öğrendik,Köy evini satın alan öğretim üyesi Mehtap&Mehmet 'in bölüm öğretmenleri oluyormuş.Onları mezun ettikten sonra memleketlerine yollamayıp bu güzel işletmeyi iki üretken öğrencisine emanet etmiş.Rengarenk bir köy evi çıkmış ortaya.İşletme sahiplerinin minik köpeği Bademle fazlaca oynadık.Burayı dünya tatlısı 3kişi işletiyor.Konaklama için asla otelleri tercih etmeyin bence.Eminim ki sizde benim gibi gittiğinizde geri dönmek istemeyeceksiniz. 
Şimdi gelelim edindiğimiz bilgilere
Tarihi notlar;
Assos(Behramkale), Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde, Edremit Körfezi’nin kıyısında yer alan bir antik kent.Tapınak yüksek bir tepede Midilli adası ve Kaz Dağlarına bakan bucaksız bir manzaraya sahip,yıllara meydan okuyamamış sadece bir kısmı ayakta idi.Tarih boyunca Yunan, Makedon, Pers dönemlerinde yerleşim gören bölge Orta Çağ'da terk edilmiş.Kentin büyük bir amfitiyatrosu da var.Günümüzde, şehrin olduğu dağın eteklerinde ve yamaçlarındaki Behramkale kenti halen aktifti,fakat turizmden başka gelir kaynakları olmadığı için köylünün bir kısmı evlerini satıp Çanakkale Merkezine yerleşmişler. 
Sevgiler💕 Tuğçe